Amerika batıyor

Amerika batıyor diye başlık mı olurmuş demeyin ? Olur bal gibi de olur. Biraz sonra yazacaklarımı görünce ” Aa burası sanki Türkiye.” diyeceksiniz. Açıkçası Amerika’nın batmasını en çok istemeyen kişiler Amerika’nın dışındaki kişiler. Zira son krizde bunu çok daha iyi gördük. Amerika demek dünya ticaret hacminin üçte biri demek. Hal böyle olunca Amerika’nın sıkıntıya girmesi, Amerika’nın öksürmesi, bizi yani dünyanın geri kalanını hasta ediyor, bunalımdan bunalıma sokmaya yetiyor. Hal böyle olunca Amerika’nın batmasını kimse istemiyor.  Lakin Amerika adam akıllı yönetim kararları vermezse muhakkak batacaktır. Ve bunu hesaplayan kişiler 2016’da yavaş yavaş başlayacağını 2037’de kendi gerçeğini apaçık ortaya sermiş olacağını gösteriyor.

Üstelik Amerika’nın batmasının nedeni ya da batırcak nedenlerden birisi ülkemizin hali hazırda yaşamış olduğu benzer bir sıkıntı yüzünden. Sosyal güvenlik kurumlarından dolayı. Amerika’nın 2008 yılı sosyal güvenlik kurumu geliri 805 milyar dolar. İnsan bu rakamı duyunca bir den Ohannesburg’u hatılıyor. Azımsanacak bir rakam değil hatta devasa bir rakam. Peki 2008 yılında bu kadar çok gelir elde eden Sosyal güvenlik kurumu ne kadar harcama yapmış ? 625 milyar dolar. Bu rakamlar bize hemen ” Amerika’da evler de, insanlar da, kriz de büyük olur.” sözünü hatırlatıyor. Evet, cidden zikredilen, yazılıp çizilen bu rakamlar devasa rakamlar ve Amerika bu döngüyü şimdilik yönetebiliyor. Ayrıca 180 milyar dolar Amerikan sosyal güvenlik kurumunda kalıyor. Ayrıca bu parayı Amerika devleti kendi iç bünyesindeki başka kurumlara aktarıyor. Aktarılan tutar 180 milyar dolar.

Fakat bütün bu büyük rakamlar içerisinde bazı veriler var ve bu verileri Ferris State Üniversitesi’nden Prof. Mark Brandly bize açıklamış. Amerika’nın tahsil ettiği sosyal güvenlik geliri ile ödemeleri arasındaki sorunlar 2016 yılında kendisini iyiden iyiye göstereceğini ve bunu karşılamak için hali hazırda çalışanların üzerine daha fazla vergilendirme yapma yoluna giderek daha fazla gelir elde etmeye çalışılacaklarını fakat bununla birlikte emeklilik için asgari bir yaş sınırı konulacağını belirten yazar. Bütün bunlar olunca primlerini ödeyen vatandaşların ödedikleri primlerin faydalarını göremeden vefat etmeye başladıkları için bu sistem içerisinde olmayacaklarını ve 2037 yılında sistemin adeta iflas edeceğini söylüyor ya da ben yazısından bunu çıkardım.

Esasında bu durum bizim ülkemize ne kadar benziyor farkettiniz mi ? Gelirler giderlerden çokken herkesi 40 lı yaşlarında emekli etmişler, iş bu vesile ile Eski Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in kulaklarını çınlatıyorum, daha sonra ise insanların prim günlerini arttırmışlar, emekli olma yaşını yükseltmişler daha sonra emeklilik şartlarında bir sürü değişiklikler. Tabi burada ben gibi genç cenaha olan oluyor. Karşınızda 60 yaşında emekli olacak birisi. İçimden ” Ulan benim sülalemde 60 yaşına kadar yaşayan insan yok ki.” diyesim geliyor. Fakat demiyorum. Devlet baba böyle demiş. Neyse Amerika’yı konuşuyorduk.

İşte bu söylenilenler gibi Amerika’da hali hazırda durum iyi olsa dahi gidişat kötü. Pek hayro yoramıyoruz bu gidişatı. Düşünsenize Amerika Sosyal güvenlik kurumları yüzünden batarsa bu liberallerin eline ne koz olur. İnsan sevinsin mi ? Üzülsün mü bilemiyor.

Velhasıl bu sosyal güvenlik gidişatı Amerika’da da iyi değil Türkiye’de ise zaten durumun vehametini anlatmaya gerek yok. Bu arada ilerleyen günlerde emeklilik primlerimizi , ssk’ya yatırdığımız, özel bir kuruma yatırsak nasıl daha fazla kazanacağımızı yzacağım.

İşte böyle güzel insanlar. 

Son söz olarak şunu söyleyelim.

Sosyal devlet öldürür.

 

Bu arada kaynak yazalım ki bir tarafımızdan uydurmadığımız bilinsin.

http://mises.org/story/3469

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

1 comment

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*