Bazıları büyük devlet olmayı dünyanın her tarafına karakollar oluşturmak, korktuğu ülke ile arasında okyanuslar dahi olsa düşmanı olan ülkenin komşularına hava savunma kalkanları inşa etmek, kara parçam uzak diyarlarda olmasa dahi ada gibi uçak gemileri yaptırıp dünya denizlerinde dolaştırırım diye düşünen ülkeler var.

Açıkçası bu ülkeler sadece kendi zaman dilimi içinde ki

, bu dünya tarihi için görece çok küçük bir zaman dilimidir, başarısıdır. Büyük devlet olmak, insana ve insanlığa yapılan yatırım, yardım ve hizmet ile anlaşılır.

Avrupa’nın insan hakları diye ağızlarına sakız ettiği kavramları sadece kendi topraklarındaki insanlara göstermesi, kendisinden olmayanı ötekileştirmesi ve umurlarında olmaması Avrupa hümanizminin de bittiği anlamına gelir. Lütfen bu andan itibaren kimseye insan hakları adı altında uyarılar yapmasın.

Aşağıda Libya’daki Kaddafi rejiminden kaçan Libyalıların karşılaştığı zorlukları görmektesiniz. Bu tip olaylar oldukça fazla, Aşağıda ise bir haber yer almakta.

Libya’daki iç savaştan kaçan göçmenlerin Avrupa’ya geçmek için kullandığı Akdeniz’de yine bir facia yaşandı. Yüzlerce göçmeni İtalya’ya taşıyan bir geminin önceki gün Tunus açıklarında batması sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 150 kişi hayatını kaybetti.

BM yetkililerine göre 4 gün önce 850 yolcuyla yola çıkan gemi, Tunus’un Kerkennah adasını geçtikten sonra arızalandı. Açsız ve susuz bir şekilde kurtarılmayı bekleyen göçmenlerin imdadına Tunus sahil güvenliği yetişti. Ancak kurtarma operasyonunda yaşanan panik sırasında 250 kişi denize düştü. Bu kişilerden 150’sinin cesedine ulaşıldı. Kalan 100 kişinin de hayatından endişe ediliyor.

NATO 72 mülteciyi ölüme terk etti

Libya’dan kaçan mültecileri taşıyan gemi Akdeniz’de arızalanınca NATO’dan yardım istedi. 16 gün boyunca denizde kaderine terk edilen gemideki 63 kişi açlık ve susuzluktan öldü

Libya’daki çatışmalardan kaçarak İtalya’nın Lampedusa adasına gitmeye çalışan 72 mültecinin denizde ölüme terk edildiği ortaya çıktı. Trablus’tan açıldıktan sonra yakıt tankeri arızalanan mülteci gemisi, İtalya sahil güvenliği ve NATO bünyesindeki Fransız gemisinden yardım istedi. Bütün yardım çağrıları görmezden gelinen gemi, yakıtı tükendikten sonra 16 gün denizde sürüklendi. Aralarında 20 kadın ve iki bebeğin olduğu 72 mülteciden 61’i denizde açlık ve susuzluktan öldü, ikisi de gemi karaya vurduğunda öldü. 25 Mart’ta Trablus’tan açılan gemi, denizde sürüklenerek 10 Nisan’da tekrar Misrata yakınlarında karaya vurdu. Sağ kurtulanlar ise Kaddafi güçlerince hapse atıldı. Guardian gazetesinin haberine göre, Etiyopya, Nijerya, Eritre, Gana ve Sudanlı 72 mülteci, Akdeniz’in ortasında bütün sahil güvenlik ve NATO birimleri ile temas kurup yardım beklemeye başladı. Açlık ve susuzlukla mücadele eden geminin üzerinde beliren bir askeri helikopter alçalarak biraz su ve bisküvi bıraktı. İşaretlerle yardım gönderileceğini söyleyen pilotlar hemen sonra yükselerek gözden kayboldu. Yerleri tespit edilmesine rağmen yardım gelmedi.

 

Nesirky, Suriye’deki olaylar nedeniyle Türkiye’ye gelen Suriyelilerle ilgili bir soru üzerine, hem Türkhükümetinin hem de Türk Kızılayı’nın Suriyelilere yardım etmede çok iyi çalıştıklarını, sınırdan geçenler için çadır kentler kurduklarını belirtti.

BM İnsani İşler Ofisinden aldığı bilgiye göre, şu anda sınırdan Türkiye’ye geçenlerle Türkyetkililerin ilgilendiğini, Türk hükümetinin BM’denyardım talebinde bulunmadığını belirtti. Nesirky, ”Türkiye talep ederse BM elbette yardım etmeye hazır” diye konuştu.

Nesirky daha önce de aynı konuyla ilgili sorular üzerine, Türk yetkililerinTürkiye’ye sığınan Suriyeliler’e yardımda son derece çabuk ve cömert davrandıklarını belirtmişti.

http://www.haber7.com/haber/20110615/BMden-Turkiyeye-Suriyeli-gocmen-takdiri.php/

Aşağıda ise Time.com adresinde yer alan bir kaç fotoğrafı bulabilirsiniz.

http://www.time.com/time/photogallery/0,29307,2076895_2282715,00.html

2006’da da http://entelektuel.com/buyuk-devlet/ yazısını yayımlamışız.