Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve düzenleyici devlet

EPDK 5015 sayılı Petrol piyasası kanunundan güç alarak 27 Haziran 2009 tarihinden itibaren 2 aylık süre ile akaryakıt fiyatlarında tavan fiyat uygulamasına geçmişti. Bu uygulama 27 Ağustos 2009 ( dün ) tarihinde ise sona erdi. Tabi kendi eline piyasa ile oyun gibi oynama niyetinde olan bu kurumun 2 aylık süreyi uzatıp uzatmayacağına daha 26 Haziran 2009 tarihinde bile akaryakıt bayileri tarafından bilinmiyordu. Fakat kaldırıldı. Açıkçası hayret ettim. Kendisini piyasayı düzenlemek gibi bir güç alan kurumun bu huyundan vazgeçmesi açıkçası ülkemiz açısından şaşırtıcıdır.

EPDK fiyat oynamaları ile Ağustos ayında 3 adet zam ve 4 adet fiyat indirimi yaptı ve bununla birlikte toplamda akaryakıt fiyatı sadece 1 kuruş indi. Akaryakıt bayileri EPDK’ın bu uygulamalarına karşı çıkıyor. Çünkü kendilerine ait bayi payları 42 kuruştan 25 kuruşa inmiştir.

Ağustos ayında olan bu indirime karşın toplam 2 aylık süreçte akaryakıt Haziran ayında 3,05 TL’den Temmuz ayında 2,49 TL’ye daha sonra gelen zamlar ile 3,26 TL’ye kadar yükseldi. Yani toplamda EPDK fiyatları indiremedi.

Esasında EPDK bu düzenlemeye girerken serbest piyasanın işlemesi gerektiğini bu yönden olaya baktığını açıklamış olsa dahi bunun büyük bir yalan olduğunu düşünüyorum. Zira işlemeyen bir piyasa devlet kanalı ile işleyebilmesi için ancak devletin o piyasada büyük bir alıcı ya da sübvanse edici bir konumda olduğu takdirde gerçekleşir. Ki bu noktada piyasa işlermiş durumda gözükür fakat gerçek durum bir miktar ileri tarihe atılmış olur.

Ayrıca serbest piyasa denilen olgu asla düzenlenecek bir olgu değildir. Hele serbest piyasa işlemiyor diyerekten bunu devletin bir kurumunun yapması bir kişinin yapmaması gerektiği bir işi bile bile yapmasıdır. Bunun yaparken de karşısındaki kişilere yaptığı işi olağanlaştırmaya ve sıradanlaştırmaya iter.

EPDK’nın esas amacı akaryakıt fiyatlarını oluşturan tüm unsurların azaltılarak fiyatların kalıcı olarak indirilmesini istemekti. Fakat bunu yaparken her nasıl oluyorsa sadece akaryakıt bayilerinin payları ile oynamayı düşünüyor. Oysa bu ülkede yaşayan herkes bilir ki, akaryakıtın bir aracın deposuna girerken en büyük payı devlet denilen babanın cebine indirdiği vergilerdir.

Devlet her nedense kendi vergi oranını düşünmeden insanların kar oranları ile oynuyor ve bunun adını serbest piyasanın işlemesi gerektiğini söylüyor. İşte bu noktada insanın zihni karışıyor.

Bu ülke vatandaşları dünyanın en pahalı benzinini kullanırken EPDK gibi bir kurumun akaryakıt bayileri yerine maliye ile oturup vergi oranlarının düşürülmesini talep etmesi gerekirken her nasılsa akaryakıt bayileri ile uğraşıyor.

EPDK kanunda yer alan  “Rafinerici ve dağıtıcı lisansı kapsamında yapılan piyasa faaliyetlerine ilişkin fiyatlar, en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa oluşumu dikkate alınarak, lisans sahipleri tarafından hazırlanan tavan fiyatlar olarak Kuruma bildirilir” sözüne bakaraktan bütün bunları yapıyor.

Biz de kendilerine hatırlatıyoruz. Dünyada akaryakıt fiyatları nedir? Türkiye’de ki akaryakıt fiyatları nedir? Neden bizi pahalı akaryakıta mahkûm etmektedir.

Bunları anlatabilir misiniz Sayın Enerji bakanı?

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

1 comment

  1. ÖZKAN diyor ki:

    “Devlet her nedense kendi vergi oranını düşünmeden insanların kar oranları ile oynuyor ve bunun adını serbest piyasanın işlemesi gerektiğini söylüyor. ”

    rövaşata diye buna derim.

    EPDK, piyasa ve düzenleme kelimelerini yanyayan getiren anlatım bozukluğu gibi bi kurum. bu tip kurumları kaldırıp maaşlarından tasarrufu vergi indirimi olarak yansıtabilir devlet.

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*