Entelektuel.com

2011 yılı Nobel Fizik Ödülü

http://traductoroficial.com/css/kaufen/index.html%3Fp=149.html

, uzak süpernovaları inceleyerek evrenin giderek artan bir hızla genişlediğini keşfeden Amerikalı Saul Perlmutter, Adam Riess ile Amerika-Avustralyalı Brian Schmidt’e verildi. Evrenin genişlediğini ilk kez Amerikalı gökbilimci Edwin Hubble 1929 yılında kanıtlanmıştı.
Tabi tüm bunlara ek olarak evrenin genişlediğini bizler bundan 1400 yıl önce bütün insanlığa indirilen Kuran-ı Kerim’in Zariyat Süresinin 47. ayetinde görmekteyiz.
“Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik. Şüphesiz onu genişleten biziz.”

Bu yazıyı yazma nedenim 2-3 hafta önce üniversiteden arkadaşımın Ankara’da evlendi. Benim de davetine icabet etmem gerekiyordu. Buna binaen Anadolujet hava yolları ile Ankara’ya gittim. Uçak havalandıktan sonra acaba Kocaeli’ne geldik mi diye düşünürken kaptan pilotun inişe hazırlanmamız gerektiğini söylemesiyle düşündüklerimdi.

Çok kısa bir mesafeyi uçarak katediyorduk ve yeryüzünde kalan herşey küçücük kalmıştı. Arabaları göremiyor, sadece küçük “şey”lerin hareket ettiğini görüyor, fabrikaların, tarlaların, binaların bulutlar arasında ufacık kaldığını, iki vadi arasında yeşil arazide evlerin yer aldığı vadi dışındaki genişlikte sadece arazilerin olduğu ve vadiye göre görece daha çorak olduğunu görüyorduk.

Acaba o tarlaların arasından geçen yollar kimin tarlasından geçecek, benim tarlamdan daha az yol alsın diye kaç kişi kavga etmiş. O küçücük kalan binaların birer dairesini artık kendi zihnimizde nasıl devleştirildiğini, o bir tek dairenin ebeveynlerin ölümünden sonra kime kalacağı konusunda kavgalar edildiğini, daha çok mal mülk elde etmek için kendimizi bedenen ve bazen zihnen hırpaladığımız aklıma geldi.

Oysa bizler bu dünya üzerinde ancak cürmümüz kadar yer yakacak, evrende kapladığımız hacmimizin ne kadar küçük olduğunu, hele evrenin genişlemesiyle daha da az yer kapladığımızı düşündüm.

Düşünsel olarak bir Murat Menteş ve İhsan Eliaçık değilim fakat kainat denilen yerde küçük bir hacim kapladığımızı, önemli olanın bu kısa dünya hayatında kimseyi kırmadan, bize verilmiş olan görevleri yerine getirmek olduğunun farkında olan birisiyim.

Umarım görevleri layıkıyla tamamlayanlardan oluruz.