Girişimcişilik ve Anadolu Kırmızı Buğday

Entelektuel.com yazarlarından Özkan arkadaşımızın ” Açığa alış derken? ” yazısını okuyunca bu yazıyı yazmaya karar verdim.

2000 yılı yazında etrafımızda bir sürü kişi şimdi arpa, buğday alındığı takdirde kışın çok yüksek fiyatla satılacağını söylemişlerdi. Açıkçası tarım ürünlerini genelde bekletme durumunda olan çiftçiler çok azdır. Bunun için emtialarını hemen satmak zorundadılar. Zira çiftçilerin bir yıl boyunca yapmış olduğu harcamaları ancak hasat zamanında elde ettiği ürününü satınca eline geçebilecektir.

Bir çok çiftçininde çiftçilik dışı gelirinin yok denecek kadar az olmasından dolayı ürünlerini ya 45 gün vadeli toprak mahsülleri ofisine ya da şehir merkezlerinde bulunan tüccarlara satarlar. Tüccara satışta parayı hemen alırsınız fakat devlete satışınızdan bir miktar daha az kazanırsınız zira paranızı peşin almaktasınız.

Ben de 2000 senesinin Temmuz  ayında arpa alma girişiminde bulundum. Normalde arpa Haziran sonu gibi biçilmeye başlar. Fakat benim aklıma bu fikir sonra geldiği için biraz geç kalmıştık. Etrafımızdaki köylere gidip oradan arpa topladık.

Daha sonra bu arpaları noda adı verilen yerlerde depoladık. Depoladık dediğimde alt kısma naylon seriyorsunuz üzerine arpayı döktükten sonra üzerine tekrar bir naylon ve toprak ile kapatıyorsunuz.

Dışarıda arpayı çalmasınlar diye arpanın etrafında da uyumuşluğum vardır. Bütün bu koruma çabasına karşın hiç olmayacak şekilde noda yaptığımız kısma sel suları ulaşmış ve ufak çaplı bir risk yaşamıştık.

Noda orada dura dursun aylar birbirini takip etti ve yere ilk kar düştüğü an arpa fiyatları biraz biraz yükselmeye başladı. Daha sonra Ocak sonu şubat başı gibi arpayı satma kararı aldık. Açıkçası çok kar elde ettik.

Şimdi ise Özkan arkadaşımızın dediği gibi noda işlemleri yapmadan buğday alma imkanımız var. Fakat bunun bu şekilde yapılabildiği halkımıza açıkçası çok anlatılabilmiş değil. Zira halkımızdan bir çok kişi borsaya kötü gözle bakmakla ve haram değil değil mi? diye sorular hepimize gelmektedir.

Vob sayesinde arpayı alıyoruz ve bir çok riskten kaçınıyoruz.

Bunlar neler?

  1. Arpayı toplamak için zaman harcamıyor, köy yollarında tozların arabanızı mahvetmesini önlüyorsunuz.
  2. Aldığınız arpaları tarttırmak için kantarlara para vermek zorunda kalmıyorsunuz.
  3. Nodanın açık olduğu zamanlarda noda güvenliği için noda yanında yatmak zorunda kalmıyorsunuz.
  4. Nodanın sel suları ile yok olma ihtimalini sıfırlıyorsunuz.
  5. Tahıllar içinde arpa tozu iğrençtir. Arpayı noda yaparken hemen yıkansanız dahi bir kaç gün kaşınırsınız.

İşte bütün bunları yapmaktan kurtulabildiğiniz bir platform olarak vob karşımıza fakat bize anlatılmadığı için bu fırsatlar gözden kaçıyor.

Girişimci arkadaşlara yazın arpa ve buğday almalarını öneririm, bu ister vob ister fiziki olarak olsun ama alın, verin, ekonomiye can verin. ( Sonunda ben de bu cümleyi kurdum.)

Açıkçası bir diğer yatırım imkanı olan ” Kira sertifikası” nı Özkan bize yazar umarım. Yazmazsa ben en kısa zamanda bu konuya değineceğim.

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

4 comments

  1. seda diyor ki:

    kadir bey,
    bu yazıyı gördükten sonra biraz araştırma yaptım, vob’un internet sitesine ve bankaların web sitelerine baktım. maalesef gördüm ki alım-satımı yalnızca mart, mayıs, temmuz, eylül ve aralık aylarında yapabiliyoruz. o zaman ocak veya şubat ayında satmamız mümkün olmuyor gibi, bir risk söz konusu oluyor. benim bilmediğim bir şeyden mi kaynaklanıyor acaba, bir de fiyat aralıklarını gösteren bir ek gönderebilmeniz mümkün mü?
    teşekkür ederim

  2. Kadir diyor ki:

    Özkan,
    esasında buna ilişkin bir başka yazı yazacağım. Fırsatları değerlendirme açısından.
    Gürhan, esasında bu bilindik bir şey. esasında o ara gübre ya da yem depolamakta moda idi. hala karlı bir iş mi bilemiyorum. hatta depolama sorunu bile yok. fabrikadan yemi alıyorsun ama bu fiziki olarak değil. 1.000 tane 50 kiloluk yem torbası alıyorsun. adam teslimi sana 5 ay sonra yapıyor ya da parasını alıyorsun. tabikide 5 ay sonraki fiyatından.

    Esasında dediğim gibi vobu falan bizim anadolu halkı büyükşehirlerde yaşayanlardan çok daha fazla biliyor.

    Özkan, çiftçiler zaten kazançlarından pek memnun olmazlarki.

  3. grhan diyor ki:

    kadir in söylediklerine baştan sona katılıyorum.
    ben bunu yıllardır yapmaya çalışıyorum, fakat kadir in dediği gibi
    hasat ı bekleyen borçların olması elini kolunu bağlıyor insanın.
    bu işlemi yapan yakın tanıdıklarım var, depolayarak her zaman bir önceki yılın buğdayı veya arpasını satarak iki katı para kazanıyor.
    bu fikir bende hala baki. yaparız inşallah.

  4. Ozkan diyor ki:

    çok güzel.
    kadir nerden de aklınıza gelmiş, muhtemelen bir yıl boyunca tarlada uğraşan zahemetini çeken çiftçilerden daha cok kar elde ettin. önemli olan fırsatları görebilmek..

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*