Kurumsal yönetim ilkelerini dünyaya yaymak

Bu yazının amacı kurumsal yönetimin bütün dünyada uygulanabilir bir uygulama olabilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda bizlere bir ufuk açacaktır. Öncelikle şirketlerin neden kurumsal yönetim ilkelerini uygulaması gerektiğini tanımlamamız gerekmektedir. Küreselleşme, rekabet ve teknolojik değişim süreci günümüz iş dünyasının vazgeçilmez öğeleri haline gelmiş bulunmaktadır. Bu gelişmeler, işletmeleri uluslararası gelişmeleri göz önüne alarak küresel standartlara uymaya zorlamaktadır. İşte kurumsal yönetim, işletmelere bu standartları sunmaktadır.

 

Kurumsal yönetimin temel ilkeleri eşitlik, şeffaflık, sorumluluk ve hesap verebilirlik olan Kurumsal yönetişim; katılmalı ve demokratik bir yönetim anlayışıdır. Kuramsal yönetimin amacı şirketlerin faaliyetlerini sürdürürken her şirkette var olan kar dürtüsü ile yanlış kararlar almasını ve almış olduğu kararlarla birlikte şirketin ilgilisi olan şahıs ve kurumları zarara uğratmamak ve bu süreci denetim altına almaktır. Özellikle ülkelerin kapalı ekonomilerden çıkıp açık ekonomiye geçmesiyle birlikte şirketlerin sermaye yapıları, hizmet verdikleri kesim ve çıkar grupları önceki yıllara göre çok farklılaşmış ve tek bir şirketin bile batmasının ekonomik ve toplumsal etkileri birçok ülkeyi etkileyebilmektedir.  

 

Beklide dünyada yaşanan küresel finansal krizler bizlere kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanması için bir fırsattır. Zira normalde bir ülkede sürekli kar eden bir firmanın afakî muhasebe uygulamaları bizleri hiç ilgilendirmezken kriz ortamında bu firmaların zor durumda kalmaları maalesef kendi çevrelerini değil bütün dünyayı etkilemektedir. Finans ve sermaye piyasalarında bir nevi kelebek etkisi yaşanmaktadır. Bu gelişmeler neticesinde firmaların kendilerine bir çeki düzen vermesi gerektiği, bunu yaparken firmaların buna isteksiz davranmalarının gayet doğal karşılanacağı. Bunun için ülkelerin kanunlar aracılığı ile bu uygulamaları zorunlu hale getirmeleri gerekliliği ortaya çıkmıştır.

 

Kurumsal Yönetim ekonomik verimliliği ve büyümeyi artırma ile birlikte aynı zamanda yatırımcı güveninin kazanılmasının anahtar unsurudur. Kurumsal yönetim; bir şirketin yönetimi, yönetim kurulu, hissedarları ve diğer paydaşlar arasındaki bir dizi ilişkiyi kapsadığı gibi şirketin hedeflerinin belirlendiği bir yapıyı ortaya koymakta ve bu hedeflere nasıl ulaşılacağının ve performansın nasıl denetleneceğinin yollarını çizmektedir. Dolayısıyla kurumsal yönetim; üst yönetimin, yönetim kurulunun faaliyetleri ile yakından ilgilidir

 

Kurumsal yönetim ilkeleri şunlardır;

 

Eşitlik: Tüm faaliyetlerde pay ve menfaat sahiplerine eşit davranılmasıdır

Şeffaflık: Ticari sır dışında işletme ile ilgili bilgilerin zamanında, doğru ve eksiksiz biçimde kamuya duyurulmasıdır.

Sorumluluk: İşletme yönetimindeki tüm etkinliklerin mevzuata, esas sözleşmeye ve işletme içi düzenlemelere uygunluğu ve bunun denetlenmesidir.

Hesap verebilirlik; Yönetim Kurulu Üyeleri’nin pay sahiplerine hesap verme zorunluluğu her işin bir yaptırımı vardır. Hesap verebilirlik, Yönetim kurulu üyelerinin pay sahiplerine hesap verme zorunluluğudur.

 

Kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanabilmesi için öncelikle bu ilkelerin yönetim kurulu tarafından benimsenmesi gereklidir. Zira yönetim kurulu tarafından desteklenmeyen bir uygulamanın ömrü uzun süreli olmayacaktır. Kurumsal yönetim ilkelerini uygulamanın şirketlerin kendi menfaatlerine olduğu bilinci devlet ve sivil toplum kuruluşları ile çeşitli etkinliklerle ve kampanyalarla sağlanmalıdır.

 

Kurumsal yönetimi uygulamalarının firmalar açısından faydaları kadar devletler açısından da çeşitli faydaları bulunmaktadır. Ülkeler açısından faydalarına göz attığımızda;

 

  •          Ülke imajının yükselmesinde,
  •          Ülke ekonomisi ve sermaye piyasaları rekabet gücünün artmasında,
  •          Krizlerin oluşmasının engellenmesi ve krizlerin daha kolay atlatılmasında
  •          Kaynakların ve sermayenin tabana doğru daha kolay ve adil dağıtımında,
  •          Ülke refahının artmasında,
  •          Ülkeye gelecek doğrudan gelecek yabancı sermaye oranının artması gibi birçok fayda sağlamaktadır.

 

Kurumsal yönetimi uygulamalarının şirketler açısından faydaları ise;

 

  •          Düşük sermaye maliye,
  •          Firma performansını ve değerini arttırmakta,
  •          Finansman imkânları çoğalmakta,
  •          Şirketin likiditesi yükselmekte,
  •          Krizlere karşı daha dayanıklı olma,
  •          Uzun ömürlü olmasıdır.

 

Kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanması için devletin çeşitli kanunlar ile şirketlerin bu uygulamayı yapmaları zorunlu hale getirilmelidir. Devlet bunu yaparken çok çeşitli kurumları aracılığı ile ve birçok kanunla destekleyebilir. Örnek vermek gerekirse ticaret odaları ve sanayi odalarına bağlı şirketlerin çeşitli raporları düzenli bir şekilde kendilerine beyan etmeleri sağlanmalıdır. Ticaret kanunu aracılığıyla şirketlerin bilanço ve gelir tablolarını devlete beyan ettikleri tarihten itibaren web siteleri aracılığıyla herkese açık bir hale getirmeleri zorunlu hale getirilebilir. Halka açık şirketlere uygulanan spk mevzuatı belirli ciro ve kar düzeyini geçen firmalara uygulama zorunluluğu getirilmeli. Bankalar gibi büyük finans kuruluşlarının sermaye yeterlilik düzeyleri merkez bankaları tarafından kontrol edilmeli ve buna uygun mevzuat düzenlemeleri yapması sağlanmalıdır.

 

Öz itibariyle devletin çeşitli kurumlara kendilerine bağlı şirketlerin uygulaması zorunlu kuralları belirleyebilme hakkı sağlanmalı. Örneğin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu gibi çeşitli kurumlara üyelerine yaptırım uygulama gücü verilmesi gerekir. Zira bu uyulması gereken uygulamaları çıkaracak en iyi kurum bu işe ehil kurumlardır.

 

Bütün bunlarla birlikte kurumsal yönetim ilkelerinin yaygınlaşabilmesi için ülkelerin dışında uluslararası organizasyonlar işin içine girmelidir. Örnek olarak OECD,  AB, G20, G8, NAFTA, APEC ülkeleri gibi çeşitli birlikler ortak bir kurumsal yönetim anlayışı belirleyip üye ülkelerdeki şirketlerin bu uygulamayı yapması zorunlu hale gelmelidir. Yapılan bu uygulamanın bir uyarı müeyyidesi olmalı ve birlikler tarafından üye ülkelere kurumsal yönetim uygulama puanı gibi bir puan verip derecelendirilmesi gerekir. Bu derecelendirme ile birliğin daha önce saptanmış ve tüm üyeleri tarafından kabul etmiş oldukları standardın altında kalan üyelere çeşitli yaptırımlar uygulanabilir.

 

Üye ülkelerden kurumsal yönetim uygulamaları gelişmiş olan ülkelerin ilgili kurumlarının diğer üye ülkeleri bilgilendirici faaliyetlerde bulunması gerekir. Birlik üyelerinden her bir temsilcinin oluşturacağı bir alt komisyon oluşturmalı ve kurumsal yönetim faaliyetlerini revize etmelidir. Zira şu an geçerli olan uygulamalar ya da çeşitli oranlar gelecekte gerçekliğini yitirecektir. Bu komisyon aracılığı ile güncel bir veri ambarı oluşturulup üye ülkelerin buradan kolayca faydalanması sağlanmalıdır.

 

Bütün bunlarla birlikte ayrıca muhasebe standartları üzerine yoğunlaştırılmalı, bankaların ve kredi kurumlarının şirketlerin sadece UFRS’ ye göre düzenlenmiş mali tablolarını kabul etmesi, diğer mali tabloları ile ilgilenmemesi, bunu yaparken de finans kuruluşlarına hukuki alt zemin hazırlanmalıdır. Muhasebe standartlarının gelişmesi için komisyonların oluşturulması ve birlik altındaki komisyonların ortak hareket etmesi sağlanmalıdır.

 

            Sonuç itibariyle kurumsal yönetim ilkelerinin dünyada yaygınlaşabilmesi için öncelikle ülkelerin kapalı ekonomiden çıkıp dünya ile entegre olabilme imkânı sağlayan açık ekonomiler haline gelmesi. Ülkeler arası sermaye akışlarının kolaylaştırılması böylelikle ülkelerin birbirleri ile olan ilişkileri arttırılmasına mani olan yasal engeller kaldırılması gerekir. Tüm bunlar yapılırken uluslararası örgütler kurulmalı ve çeşitli ülke deneyimleri birbirleri ile paylaşılmalıdır.

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

1 comment

  1. Cem Akkılıç diyor ki:

    2009 Blog Ödülleri

    2009 BLOG ÖDÜLLERİ ADI ALTINDA YAPILACAK OLAN YARIŞMAYI (yarışma denilirse tabi) ANLAYABİLMEMİZ İÇİN 2008 DE DÖNEN ”DOLAPLARA”(!) BAKALIM.

    ASLA KAZANAMAYACAĞINIZ ve NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN BİR YARIŞMAYA KATILARAK, BİRİLERİNİN SİZİ SÖMÜRMESİNE İZİN VERMEYİN. GEÇEN YIL YAPILAN YARIŞMADA KİM NE KADAR OY ALDIĞINI BİLE ÖĞRENEMEMİŞTİ.
    Kendi yandaşlarını seçip, küfürbaz blogculara derece vermişlerdi.

    Detaylara geçmeden önce ilk olarak, sözde organizatör Eray Endeş’in düzenleyip, kendi arkadaşlarını birinci seçtiği 2008 Blog Ödülleri hakkındaki yorumlara bir göz atalım.

    http://cemologyonuncukoy1.blogspot.com/2009/02/2009-blog-odulleri.html

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*