Özel mülkiyet ve Ertuğrul Günay

Türkiye’de belirli bir alana kadar sahip olunabilecek alan. Örnek vermek gerekirse Ertuğrul Günay denilen bakan kişisinin son açıklamalarını incelemek lazım. Bu amca demiş ki; madımak otelinin sahibinin otelin tamamını satmak gibi bir düşüncesi var. Şayet bunu yaparsa oteli kamulaştırabiliriz.

Şimdi insan düşünüyor. Tamam orada belirli olaylar yaşanıldı. bir sürü insan hayatını kaybetti fakat bu durum oranın sahibinin istemiş olduğu ya da otelin sahibinin yapmış olduğu bir eylem değildi fakat şimdi bu madımak otelinin sahibi amca otelin tamamını satmak istemiş, bizim kültürel işlerden sorumlu bakanımızda ülkedeki onca yapılması gereken iş dururken madımak oteline heyecan sarmış ve otelin gerekilirse kamulaştırılabileceğini söylemiş.

Ey bakan amca,

bu ülkenin kamu arazileri yani herkesin arazileri, hazine arazileri üç beş çapulcu mafya tarafından talan edilirken kendi arazine sahip çıkamazken, çıkmazken ya da çıkmak istemez iken ne oldu da şimdi madımak oteline sahip çıkıyorsun, oteli kamulaştırma niyetindesin.

Hem ne biliyorsun belki o otelin sahibinin çocuğu hastalandı ve büyük bir paraya ihtiyacı var ya da deniz kenarında bir ilde daha büyük bir otel açmak istiyor ya da en önemlisi keyfi öyle istemiş olup otelini satıyor.

Sen ne karışıyorsun bakancığım?

Senin işin bunlar mı?

Sen çok istiyorsan bastırırsın 300 bin tl’lk otele 1 milyon tl, bütün halkın parasını bir oteli almak için 3 katı para verirsin sadece alevi vatandaşlarımızın oylarını kapabilmek için.

Hele bu özel mülkiyete alevilerin ya da herhangi bir azınlığın ya da çoğunluğun oyları için yapıyorsanız iyice midemi bulandırırsınız. şu noktada özel mülkiyete böyle bir müdahale yok.

Fakat görüyoruz ki bugün bizim diyebildiğimiz evlerimiz, arabalarımız, arsalarımız, yazlıklarımız ve dahi kara parçalarımız, hava parçalarımız hiç biri bizim değildir.

Ne de olsa bu ülkede yaşayan herkesin alı öncelikle bu ülkenin ortak malıdır, her an gasp edilebilir, pardon kamulaştırılabilir o zaman hiç kimse bu ülkede özel mülkiyet denilen kavramın var olduğunu söyleyemez.

Hadi olaya daha geniş bir açıdan bakalım.

Farz edelim ki bu olay sabancı center’da ya da doğan medya towerda olsun.

Madımak otelinde yapılan yanlışlar buralarda yapılmış olsun

ve sabancı holding Avrupa yakasının trafik sorunu yerine Anadolu yakasına, gebzeye taşınmaya karar verip binayı satsın.

Tam bu noktada bir bakan, nayır satamazsınız burasını kamulaştırırız yoksa dese.

Dese diyorum çünkü diyemez.

devlete sesini çıkartabilen kişiye bir şey diyemez bunlar,
ancak garibana, tamam otel sahibi birisi gariban değildir ama sabancıya göre herkes gariban zaten,

sonuç itibariyle bu ülkede mal da yalan

mülkte yalan,

kamulaştır binaları,

al biraz da sen oyalan,

Günay efendi..

Not: Bu yazı okunabilir. Radikal Gazetesi

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*