TSK’nın çürük elmaları

Bugün tarihli Hurriyet gazetesinde Mehmet Ali Birand TSK’nın artık inandırıcılığı konusunda bir kaybedil yaşadığını ve psikolojik savaş diye tabir edilen savaşın kaybedildiğini söyleyip, İlker Başbuğ’un inandırıcılığının artık kalmadığını söylerken yazısında şunu söylemiş.

Bunun yerine, TSK kendi içindeki çürük elmaları ayıklamak üzere harekete geçer ve gerçekten de, kadrolarını değiştirir, değişen  Türkiye’de kendilerinin de değiştiğini gösterirse, kamuoyunun kalbine yeniden taht kurabilir. Sevgi kalesine kavuşabilir. *

Evet, bizler de bunu uzun zamandır söylüyoruz. TSK kendi içindeki çürük elmaları ayıklamalı fakat bu ayıklama sırasında TSK tekrar tekrar iç tehdit olarak gördüğü “irtica” nın tanımını değiştirmeyi de bırakmıyoruz zira bu iş TSK denilen kurumun görevi değildir.

Biz bunu 28 şubat sürecinde gördük. Bugün tarihli hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök yazmış. *

İskender Pala’nın, “İki Darbe Arasında” adlı kitabının giriş bölümünde çok irkiltici bir bölüm var.

28 Şubat sürecinde 3 bini aşkın başarılı subayın YAŞ kararı ile ordudan atıldığını söylüyor.

Ben rakamın bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum.

Şimdi şu cümleleri, altını çizerek okuyalım:

“O kadar ki çoğu evine ekmek götüremedi, bazısı çocuklarının okul masrafını karşılayamadı. İçlerinden bu aşağılanmaya dayanamayıp intihar edenler çıktı.”

Evet, gördüğümüz üzere TSK içindeki çürük elmaları eliyor fakat bu eledikleri çürük elma kendi doğruları ile eşleşen sözün ona çürük elmalar. TSK gerçek çürük elmaları yani askeriye içinde var olan cuntacıları elese çok daha iyi olmaz mı?

Bu yüzden İlker Başbuğ’a tavsiyemiz ilk önce çürük elma tanımı yapıp, ordumuzu en çok yıpratan cuntacıları temizlese çok daha iyi olur. Zira irticacı diye askeriyeden atılan 3.000 subayın bu ülkeye irtica getirmediği aşikarken cuntacıların kaçıncı kez darbe yaptığını gördük, görüyoruz.

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*