Yanlış kullanımlar üzerine

Anadilde eğitim tartışmalarının yapıldığı, TRT şeş den sonra Trakyalıların da TRT 3–5 istediği, açılım üstüne açılımların yapıldığı canım ülkemde, biraz gündemden uzaklaşmak ve anadilimiz üzerindeki bazı yanlış kullanılan sözcük ve deyimlere değinmek istiyorum. Bu konuda düşüncelerimi uzun süredir dile getirmek istiyordum fakat bugüne nasipmiş. Şimdi bu sözcük ve deyimleri tek tek inceleyelim.

Yaratmak; Günlük dilde çok sık kullandığımız bu kelime anlam olarak; yoktan var etmek anlamında olup, günümüz Türkçesinde yanlış kullanılmaktadır. Bilindiği üzere “Yoktan var etmek “ sıfatı Allah ‘a mahsustur. Öyleyse bu vasıf insana verilemez, insana ya da diğer bir canlıya dair kullanıma sunulamaz. Örneğin “yaratıcı reklamcı”, “yaratıcı insan” ya da “ne kadar yaratıcı bir fikir” şeklinde kullanımları yanlıştır. İnsanoğlunun acziyeti konusuna burada girmek istemiyorum ancak, insan bir buluş ya da yeni bir fikre sahip olduğunda, aslında doğada var olan fakat acziyeti sebebiyle bulamadığı bir fikri nesnelleştirmiş aslında. Bu kelimenin yanlış olduğunu, gittiğim İngilizce kursunda hoca olan ve aslen İtalyan olan hocam Bayan Falma ‘nın bile anlamış olmasına garip gelmişti bana. Siz bu satırları okurken, “Ben bu kelimeyi kullanırken Allah’a şirk koşmak maksatlı kullanmıyorum” diyebilirsiniz. Ancak bu kelimeyi lügatimizden çıkarmalıyız. Yerine, bulmak, oluşturmak gibi kavramlar türetilebilir.

Haydan gelen huya gider; Bu kelime günümüz Türkçesinde anlamsız ve beklenmeyen bir yerden gelenin yine oraya gideceğine yönelik kullanılmakta. Piyangodan para çıkan bir yakınımız paranın hiç bereketini görmedim dediğinde, Eee haydan gelen huya gider demekteyiz. Oysaki deyim detaylı şekilde irdelendiğinde; burada ki Hay ve Hû Allah sıfatlarıdır. Burada Allah’tan gelen yine Allah’a döner (inna lillahi ve inna ileyhi raciun) anlamı hasıl olmaktadır. Bu deyimi de yerli yerinde olmadığı sürece kullanmayalım arkadaşlar.

Yukarda Allah var; Bu deyim günümüzde, haksızlığa uğramış birinin bu uğradığı haksızlık karşısında Allah ‘ı şahit göstermesi durumunda kullanılmaktadır. Elbette Yüce Yaratanı şahit göstermek, onun her şeyi gördüğünü ve bildiğini anmak güzel bir şeydir. Fakat Allah her yerdedir. Sadece gökyüzünde değildir. Bu deyimin bir Türk deyimi olarak İslamiyet öncesinden kaldığını düşünmekteyim. (Tıpkı ağaçlara çul, çaput bağlamak gibi bir şaman- Gök tanrı inanışı olsa gerek)

Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma; Bu güzel deyimimizde yanlış kullanılmaktadır. Eski dönemlerde talebe yetiştiren hocalara karşı mutlak teslimiyet sağlandığından ( ki bu durum tasavvufun değişmez düsturudur) bu hocaların her dediği yapılır, mutlak teslimiyet sağlanırmış. Ancak yine bu hocalarımızın kendilerinin yaptığı ve talebelerine ağır geleceğini ya da talebenin o seviyede olmaması sebebiyle tavsiye etmediği bazı ibadet ve ritüeller bulunmaktaymış. Burada talebeye öğüt mahiyetinde kullanılan bu söz, günümüzde hocaların bir açığını arayan kişilerin sıkça kullandığı bir deyim olmuş, adeta bir alay ifadesine dönüşmüştür. Tıpkı “Abdala malum olur” deyiminin Aptala şeklinde söylenmesi gibi.

Bu ve bunun gibi birçok kelime ve deyimi, günlük konuşma dilinde maalesef yanlış kullanmaktayız. Bir miktar dikkat ve özen göstererek bu kullanımları dilimizden kaldırabiliriz. 300–400 kelime ile dönen günlük konuşma Türkçemizin olası eş anlamlı kelimeler kullanarak daha da renkleneceğini düşünüyorum.

http://siyahyadabeyaz.blogcu.com

18 comments

  1. […] önce de bu blogda yanlış kullanımla üzerine bir yazı yazılmıştı. Bugün bunlara eklenecek bir yanlış kullanım daha öğrenmiş olmam […]

  2. taha diyor ki:

    çok güzel

  3. taha diyor ki:

    Mükemmel sözler var teşekkür ederim

  4. the lioness diyor ki:

    çeviri yaparken “oluşturmak “mı? gercekten gülünc. Allah’ın sıfatlarının hepsinin insanda yansımasını herkes kabul eder. görüyorum der, konusuyorum der. hasa bunlar sadece Allah a aittir demez. ama mesele yaratmaya gelince büyük bir takıntı ortaya cıkıyor. her sıfatın , fiilin oldugu gibi bunun da cüzi ya kimilerinde cok daha genis bir yansıması vardır. yaratıcı insanlar, yaratıcı fikirler , buluslar vardır. insanı dinden imandan cıkarmaz. yasasın yaratıcılık!

  5. ÖZKAN diyor ki:

    sağol,
    beklediğim cevap.
    dinci
    aşırı dinci
    islami terör..

  6. amarat diyor ki:

    Dinci kelimesi en sevmediğim kelimelerden birisidir. Kullanım açısından dindar kelimesi daha uygun gibi.

  7. ÖZKAN diyor ki:

    “dinci” kelimesi için ne düşünüyorsunuz?

  8. ebuzer diyor ki:

    ben genelde “direkt” olarak kullanıyorum… ama dediğin doğru :)

  9. amarat diyor ki:

    Falma kim yahu .=)

    Dave diye bir hoca var süper açıkçası.

    Ayrıca herkes lafları kendine göre çeker ve buna göre kullanırsa ortak kullanılan dil değişir. Ha zamanlar direkt ve direk gibi olur. kimse direkt demiyor bunun yerine direk diyor.

  10. YELİZ ÇELİK diyor ki:

    kadirrrr herkes istediğini kullansınn yeterki kimse kimseyi kırmadan incitmeden….
    hocanın yaptığını yapma dediğini yap sözü ise benim gözlemlerim sonucu gerçekten çok doğru bir söz bence…:)
    english time günleri nasıl gidiyorrr:)
    falma nasıl???
    sevgilerrrr

  11. Son Silahsor diyor ki:

    Yaratmak ilk anlamı dini olabilir; ancak insanlar zaten anlıyorlar. Dil de zaten iletişim kurmaya yarıyor.

    Örneğin ben çeviri yaparken genellikle “oluşturmak” eylemini kullanıyorum. Ancak bazı yerlerde yetersiz kalıyor. Yaratıcı fikir yerine Oluşturucu fikir kullanıldığı zaman anlam düşük oluyor.

  12. ÖZKAN diyor ki:

    Yaratmak kelimesini kullanırken ortalama zekaya sahip bir muhattabımız bizim neyi kastettiğimizi anlıyor, bu nedenle ben bu kelimenin kullanımı konusunda bir sorun görmüyorum, uzun uzun düşündüm bunun üstünde.
    dinimizde,
    Ameller niyetlere göredir.

  13. Leyla diyor ki:

    Yazıda anlatılmak istenen de kelimelerin Türkçe’de yön değiştirmesi değil mi?

    “Hay”dan gelen “Hu”ya gider, “huy”a değil.. ama bu deyimi kullanan 5 kişinin 3’ü “hay”dan geleni “huy”a gönderiyor.. artı bunu diline dolayan yurdum insanının büyük bir kısmı “huyn” ne demek onu da bilmez, dolayısıyla dile dolanmış şeyler bu şekilde yanlışlara dönüşebiliyor.. Ağızdan sürekli çıkıyor fakat nereye gittiği ya da ne söylendiği farkedilemeyebiliyor.

    Önemli bir noktada, güzel bir yazı olmuş.. Ellerinize sağlık Mr. Alaattin.

  14. amarat diyor ki:

    Gözlerim yaşardı, entelektuel.com’un bu şekilde bir yazı hakkında tartışma olmasında.

  15. Alaattin diyor ki:

    @ebuzer kardeşim; 😉 İyi yakalamışsın. Hemen düzeltiyorum imlâ hatamı

    @burak kardeşim; Bilakis tanrıya inanmıyorsan rahat rahat kullanabilirsin. Zira burda Allah inancına sahip kişileri şirkten korumak istedim. TDK sözlüğündeki anlama zaten karşı duruşum benim.

    Dediğin Ermeni-Rum ilişkisini ise araştıracağım. Ancak Nişanyan imlâ hatası yapmadı ise, Ermenice Rum, “Huyn” diyor. Bizse günlük kullanımda -tekrar bir teleffuz edersen- ısrarla “Huya” gider diyoruz. Huyn’a demiyoruz. O nedenle arapça kullanım hipotezimi doğruluyor. Ama dediğim gibi araştırcam bunu.

  16. burak diyor ki:

    Yaratmak kelimesi hakkındaki açıklamanız çok saçma ben tanrıya inanmıyorsam yaratmak sözcüğünü ağzıma alamayacak mıyım şimdi?Sanırım TDK’nın açıklaması daha yerinde http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=yaratmak&ayn=tam
    Haydan gelen huya gider mevzuundan da Sevan Nişanyan bahsetmişti bir ara.”Hay Ermenice “Ermeni”, Huyn da Rum demek. 19. yüzyılda İstanbullu bir Türkün normal olarak bileceği üç beş düzine Ermenice kelimeden ikisidir. “Ermeniden kazandığı parayı Rumun meyhanesinde, lokantasında, kerhanesinde yemek” gibi bir şey mantıklı da duruyor. Ama dediğim gibi, mantıklı durması yetmez, kanıt lazım. O da şimdilik yok.” şeklinde açıklamış.
    http://www.taraf.com.tr/makale/5348.htm
    http://www.taraf.com.tr/makale/5493.htm

  17. ebuzer diyor ki:

    yalnız “huy” ne demek? o deyimdeki sıfatların Hayy ve Hû olması gerekeiyro zannımca. Hayy’daki “y”lerden birisi türkçe okundukça düşmüş, Hû’dan sonra gelen”y” de kaynaştırma harfi olsa gerek

  18. cesetizleri diyor ki:

    Haydan gelen huya gider’i sizin yanlış kullanımını ilk defa duyuyorum bu iyi bir şey sanırım :)

    Yukarıda Allah var için düşünceniz doğru. Kullanım olarak çok eskilere dayanmıyor bile olsa Türkler olarak Allah’ın hala gökte olduğunu zannetmemiz sık rastlanılır bir şey. İnanışların etkileri yüzyıllar sonra bile kalıyor en bariz örneği de işte Tanrı’nın gökte olduğunu düşünme fikri. Bir de insan aklı işte, her şeyi görebiliyorsa eğer illaki gökte olmalı diyoruz sanırım :)

    Hocanın dediğini yap yaptığını yapma’nın açıklaması ise yerinde olmuş. Atasözleri ve deyimler ve hatta kişi isimleri kötü mesajlar içermez hepsinin üzerinde tek tek düşünmeden farkına varılmıyor mesela. Kişi isimleri de hiç kimse çocuğuna yalancı anlamına gelen bir isim koymaz ama gel gör ki Kezban adını taşıyan birçok kişi isminin manasını yalancı zannediyor. Oysa Kezban, becerikli, eli çabuk, her işin üstesinden gelebilen anlamlarına gelmekte. Gibi gibi.. Örnekler çoğaltılabilir tabii.

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*