Bizim zamanımızda

İnternet kullanımında gençlerin payı daha fazla olduğunu düşünürsek ki bu böyle, bu yazıyı okuyan herkes bu “benim zamanımda” sözünü milyon kere duymuştur. Ülkemizde özellikle 90’lı yıllardan sonra çeşitli ekonomik ve siyasi açılımlardan sonra hayatımız çok fazla değişti. Değişim yaşanırken insanların zihinsel yapısı değişirken şehirler de aynı şekilde değişti ve gelişti.

Bu yazıyı okuyan 25 yaş üzeri herkes sokakta “misket” oynamıştır. “Sek sek” denilen oyun oynarken kavgalar etmiş, sokağın ortasına “yılan” denilen oyun için tebeşirle yolları çizmiş ve gazoz kapaklarının içine çamur doldurmuşlardır. Büyün bu oyunların yanında ayrıca küçük kamyonetlerin içine atlayıp “köşe kapmaca” oyunu oynar, “gol atan kaleye” ile sürekli kaleye şut çekerdir. Misketin bir de “kuyu” denilen versiyonu vardı. Böyle uzakça bir noktaya çizgi çekip o noktaya en yakın mesafede misketini atabilen kişi ilk atışı yapardı.

Oyunlar arttırabilir, şimdilerde ise insanlar PS3 kullanıcı isimlerini paylaşım, internet üzerindeki ağlar üzerinden evlerinde pijamaları ile oyunlar oynamaya başlanıldı. Bir de hatırlar mısınız bilemiyorum ama sokaklarda ayı oynatırlardı. Şimdiki çocukların hiçbirinin bunu gördüğünü sanmıyorum fakat böyle bir gerçekliği yaşadık.

Bizim zamanımızda ayrıca sokaklarda bulunan çeşmeler akardı. Önce sokaklarda halı yıkamayı, evet sokak ortasında halılar yıkanırdı, daha sonra araba yıkamak yasaklandı. Bakın şimdi bu ikisinin de ayrı ayrı sektörleri oluştu.

Bu tabi bizim zamanımız denilen 80’lerin sonu 90’ların başında çocuk olanlar ile şimdikiler arasındaki farklar. Bir de daha önceki zamanlarda yaşamışlar arasında farklar var. En azından bizim zamanımızda hazır oyuncaklar alınabiliyordu. Oyuncaklarımızı kendimiz yapmıyorduk. Daha önceki zamanlarda ise oyuncaklarını çocuklar kendileri yapıyormuş.

Misal bizim zamanımızda gameboyu olan çocuk çok havalıydı. Herkesin telli arabası ile oynadığı zamanlar uzaktan kumandalı araba ile oynamanın karizması bir başkaydı. Hele abimin yurtdışından getirdiği telsiz uzaktan kumandalı jaguar arabam hala gözlerimin önünde. Şimdi sizler telsiz uzaktan kumanda sözüne takılabilirsiniz lakin ilk başlarda uzaktan kumandalı arabalar sadece sağ tarafa döner ve en fazla iki metre kablosu bulunan arabalara denirdi. İtiraf etmek gerekirse telli arabalarında kendince bir karizması vardı. Pulları bu arabaların üzerine yapıştırır ve telin ucuna küçük, yuvarlak bir teker ile direksiyon yapardık.

Bizim zamanımızda Eti Puf vardı, belki hala vardır, fakat bizim zamanımızda eti pufların dış kabı şeffaf idi ve sokakta arkadaşlarla sinekleri yakalar ve daha sonra bu sinekleri bırakırdı. ( Belki ) 80’lerin sonunda İstanbul’un bir çok yerinde inşaat yapıldığı için ve hazır beton olmadığı için kumlar gelir ve bu kumlarda oynar, özellikle kimi kumların içinden deniz kabukları çıkar bunları toplar ve deniz kabuğu kırmaca oynardık. Ben deniz kabuğumu elime alır, rakibim, yani arkadaşım ise deniz kabuğunu kaldırıma bırakırdı. Sonra ben elimdeki deniz kabuğu ile arkadaşımın deniz kabuğunu kırmaya çalışırdım.

Ha kaldırım derken, evet kaldırımda oynan oyunlar vardı. Kazandibi diye bir oyun vardı. Tilki tilki saatin kaç diye sorardık. Ortada kuyu var yandan geç cevapları falan verilirdi. Kaldırım demişken, sokaklarda şimdiki gibi hızla arabalarla dolaşan insanlar olmazdı. Şimdi sokakta çocukların oynaması esasında biraz da, belki çokça tehlikeli bir durumda.

Bir de okurken çalışmak zorunda olanların sayısı 90’ların öncesinde daha fazlaymış. Şimdiki çocuklar nispeten geçmiştekilere göre daha şanslı, en azından bu konuda. Ayrıca teknoloji sayesinde kuşakların birbirlerini anlama süresi o kadar kısalıyor ki daha 5 sene önce bizim bilgisayarda neler yaptığımızı anlamayan ebeveynler misali yeğenlerimizin bilgisayar başında neler yaptıklarını anlamakta zorluklar çekiyoruz.

Bizim zamanımızda televizyonlar kapanırken istiklal marşı okunurdu.

Ve bizler bizim zamanımızda diye söze başlarken sanırsam yalnızlaşan çocuklar ileride cümlelerine benim zamanımda diye başlayacaklar.

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

2 comments

  1. mujaheed diyor ki:

    ne güzel yazmışsınız, eskilere gittim birden.. benim de kumandalı arabam vardı, hayal meyal hatırladığım. sadece ileri/geri giderdi :) yay gibi bişiy de vardı, rengarenk.. elden ele atardık, garip bişiydi :)

  2. yasin diyor ki:

    cocukken.blogspot.com var(dı). Orada da uzun uzun böyle yazılarımız var. Biz çocukken neler vardı, şimdi neler değişti, çok daha fazlasını görebiliriz.

    Bloğun asıl sahibi Mustafa Can internetten koptuğu için uzun zamandır orada yazan yok.

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*