Fifa cup 2006

Ve yeni bir `dünya kupası` nın başlaması ile dört sene daha yaşlandığımızın idrakine varıyoruz ve içimizi buruk bir hüzün kaplıyor nede olsa dört sene geçmiş .Ben gibi futboldan gram zevk duymayan insanlar için zannedersem ki zannın çoğu iyi değildir derler bu yüzden az zanda bulunmak istiyorum ve az zan üzerine bildiğim mevzular üzerinden bir kaç kelam etmeyi öngörüyorum.

En son dünya kupası ( 2006 dakinden bir önceki çünkü bu daha bitmedi ) `japony`a ülkesindeydi. Bu ülke bizim için çok manidardır her `Türk` gibi bende kendimi pek bir yakın hissederim Japon ülkesi vatandaşlarına bunda abimin caponyada olmasından mıdır? Yoksa adamların çalışkanlık dışındaki tüm özelliklerinin bize benzemesinden midir bilinmez der hemen konumuza geri donuyoruz.

Artık hiç bir dünya kupası Japonya’daki gibi olmayacak !

Elbette olmayacak zira biz oradaydık. Şimdi bile hatırlıyorum Kore karşılaşmasında nasılda her yer Türkiye ülkesi bayrakları ile kaplanmıştı ve hep gururu duymuştuk ki sırf biz mi ? N’ayır, bütün dünya ülkeleri fair play adına en güzel örneğin Kore ülkesi ile Türkiye Ülkesi arasındaki bu karşılaşmada verildiğini o günlerde söylemişlerdi (:her gidi günler hey) ve biz o dünya kupasında dünya üçüncüsü olmuştuk Boru değildi bu kupaydı. Dünyada bulunan tüm ülkelerden üçüncü ülke olmuştuk, hafiften eziklik hissi ile bu başarıyla dünyada bütün klasmanlarda üçüncü olmuş gibi sevindirik olmaya başlamıştık lakin bu çok değil sadece 2006 senesine kadar sürdü ve biz yani Türkler Almanya ülkesine gidemedik bile.

Esas mevzu bahis konu bu değildir. Zira dünya kupası dört senede bir olur ve önemli olan kazanıp kaybetmekten ziyade o kupanın kendi ülkende olması ve senin ülkenin dünya ülkeleri tarafından gelecek futbol meraklıları tarafından para bırakılması , otellerin doluluk oranı ve ülkeye sağlanan toplam döviz girdisi ( kıbrısta , kullanılan Türk lirasıda dövize girmektedir , bilgilerinize sunarım . ) yani tamamen olay para olayıdır.

 

Bu parayı ülkeye çekebilmek için ülkeler kendi ülkelerine futbol mabetleri dikiyorlar. Bu mabetler açısından ülkemizin ne kadar gariban , onbeşinci dünya ülkesi olduğu malumunuz .Bunu ben dahi anlayabiliyorum.Mecidiye köy semtinden geçerken orası burası dökülen Ali samiyen Stadını görürken Galatasaray spor kulübünü tutan arkadaşlarımıza ciddi manada üzülüyorum , ve dahi Beşiktaş Jimnastik Kulübü taraftarlarına .Bunun bir tek nedeni bu ülkede hatrı sayılır bir kişi tarafından sevileceksiniz lakin Fenerbahçe Spor Kulübünün sahip olduğu Şükrü Saraçoğlu Stadyumu gibi bir stada sahip olamayacaksınız, bu işin içsel olayda kaldığı zaman sadece kıraathane köşelerinde konuşacak muhabbet bulamayan kişilerin yapacağı bir konu iken bir konu hakkında dikkatinizi çekmek istiyorum.

Statlarımız…

Bu ülkede adam gibi statları bir sayalım

-`Şükrü Saraçoğlu`

-`Ali samiyen`

-`İnönü`

-`Olimpiyat`

-`Atatürk`

ee

Tıkandık efendim evet tıkandık .Başka stadımız yok ki bu statlarında uefa için geçerli donanımlara sahip olduğu düşüncesinde dağlım gene biraz bakım yapılması lazım.Bu böyle benim aklıma şu soru takılıverdi.Bizler ki futbol dinine biat etmiş insan sayısının oranının nüfusa oranı , Müslüman olan kişi sayısının toplam nüfusa oranından daha fazla olan bir ülkede yaşıyoruz ve futbol bizim şah damalarımızda akan kanı hoplatacak , sakinleştirecek , bulandıracak, kırmızı kanın yanına sarı , mavi , yeşil , beyaz gibi renkler almasını sağlayacak derecede önemli iken bir gerçeği gördük, gördük ve üzüldük.

Stadyumlar Boş

Esasında stadyumlarımız boş değil, sadece Olimpiyat stadımız ve Atatürk stadımız boş kalıyor bunun nedeni de hayvani büyüklükte olmasından mıdır ? diyeceğim lakin demiyorum benzer büyüklükte statların Avrupa ülkelerinde nasılda dolduğunu kimi arkadaşlarımız anlatıyor bizlerde duyuyoruz.

Şimdi aşağıdaki listeye bakın.

Gottlieb-Daimler Stadı
Yer: Stuttgart
Şehir nüfusu: 600 bin
Takım: Stuttgart
Kapasite: 54 bin
Maliyeti: 51,5 milyon Euro.
Durumu: Modernize edildi.
Berlin Olimpiyat Stadı
Yer: Berlin
Şehir nüfusu: 3 milyon 390 bin
Takım: Hertha Berlin
Kapasite: 74 bin 500
Maliyeti: 242 milyon Euro.
Durumu: Modernize edildi.
Westfalen Stadı
Yer: Dortmund
Şehir nüfusu: 590 bin
Takım: Borussia Dortmund
Kapasite: 67 bin
Maliyeti: 36 milyon Euro
Durumu: Modernize edildi.
Wald Stadı
Yer: Frankfurt
Şehir nüfusu: 640 bin
Takım: Eintracht Frankfurt
Kapasite: 48 bin
Maliyeti: 126 milyon Euro
Durumu: Modernize edildi.
Arena AufSchalke Stadı
Yer: Gelsenkirchen
Şehir nüfusu: 278 bin
Takım: Schalke 04
Kapasite: 53 bin
Maliyeti: 192 milyon Euro
Durumu: 2001’de açıldı. Hazırdı.
AOL Arena Stadı
Yer: Hamburg
Şehir nüfusu: 1 milyon 700 bin
Takım: Hamburg
Kapasite: 50 bin
Maliyeti: 97 milyon Euro
Durumu: Modernize edildi.
Hannover Niedersachsen Stadı
Yer: Hannover
Şehir nüfusu: 520 bin
Takım: Hannover 96
Kapasite: 45 bin
Maliyeti: 63 milyon Euro
Durumu: Modernize edildi.
Fritz Walter Stadı
Yer: Kaiserslautern
Şehir nüfusu: 100 bin
Takım: Kaiserslautern
Kapasite: 48 bin 500
Maliyeti: 48,3 milyon Euro
Durumu: Modernize edildi.
Köln Stadı
Yer: Köln
Şehir nüfusu: 1 milyon
Takım: Köln
Kapasite: 45 bin
Maliyeti: 110 milyon Euro
Durumu: Modernize edildi.
Leipzig Zentral Stadı
Yer: Leipzig
Şehir nüfusu: 495 bin
Takım: Leipzig
Kapasite: 42 bin 655
Maliyeti: 90,6 milyon Euro
Durumu: Yeniden yapıldı
Nürnberg Franken Stadı
Yer: Nürnberg
Şehir nüfusu: 490 bin
Takım: Nürnberg
Kapasite: 45 bin 500
Maliyeti: 56 milyon Euro
Durumu: Yeniden yapıldı.
Allianz Arena Stadı
Yer: Münih
Şehir nüfusu: 1 milyon 300 bin
Takım: Bayern Münih, 1860 Münih
Kapasite: 66 bin
Maliyeti: 340 milyon Euro
Durumu: Yeni stat.
 

——————————–

Üzüldünüz mü? Burada üzülmemiz gereken konu şu stadyum kapasitesi / şehir nüfusu oranının ne kadar büyük olduğunu görmek.İstanbul gibi hayvani kalabalık olan bir metropolde nasıl oluyor da bu kadar az sayıda stat oluyor ve bu statlar boş kalıyor ?

`Fakirlik`

Evet bunda en önemli etken fakiriz.Biz fakir bir ülkeyiz.Şimdi kimse kimseyi kandırmasın biz üçüncü dünya ülkesi olmasak bile öyle Avrupa ülkeleri ile baş edecek bir ülke değiliz.En azından şimdilik bunun sosyal göstergelerinden birisi bu statların maçlarda dolu geçmesine karşın bizim statlarımızın her maçta tam kapasite ile dolmamasının nedeni elbette ki fakirliktendir.Bu ülkeyi bırakıp bu ülkenin bir göstergesi olan İstanbul’a bakarsak , bu şehri İstanbul’da boğazı görmemiş insanlar var ve bu insanların maça gitmek gibi bir lüksleri yok.Bir maça gitmek yol parası , bilet parası , saatler suren kuyruklar sonucu acıkan bünyeyi doldurmak için ödenen yemek bedeli ile ciddi bir para tutuyor.Evet duyuyorum ne kadar tutacak tarzından bir laflar lakin bu ülkede asgari ücretin brüt 531 YTL netinin ise 380 YTL olduğunu hatırlatır kendiniz bu miktarın kat be katını kazansanız da bu maaşla çalışan insan sayısının hiçte azımsanmayacak derecede çok olduğunu sizlerin bilgisine sunar , daha refah bir toplumda herkesin boğazı görüp , maçlara , konserlere , park ormandaki yüzme havuzuna gidebileceği günlerde buluşmak dileğimle.

( herkes `park orman` havuzuna gelirse sığmayız gerçi ya..)

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*