Sana inanmıyorum

Nedense sürekli beni sevdiğini söylüyorsun, esasında beni seviyorsun da beni neden sevdiğini bilmiyorum. Açıkçası o yağmurlu günde sana şemsiyemi kullanman için vermekten başka hiçbir konuşmamız olmadı. Tabi, serviste uyurken günlüğümü benden izinsiz açıp okumanı saymazsak.

Bir şekilde aynı kareye girdiğimiz ya da aynı karede olmasak dahi benim içinde olduğun fotolara sürekli bakmanı anlamlandıramıyorum.

Tek basına takılıp durmak gibi güzel bir şey varken sen beni yalnız kaldığım için zayıf ve güçsüz sanıyorsun fakat aklına hiç milletin sahte gülüşlerini is saati dışında görmek istemediğim aklına gelmiyor.

Tüm bunlar yetmiyormuşçasına arkadaşlarına benden bahsedip benim huysuzluklarımı anlatıyormuşsun. Neden kurduğun cümlelerin içinde sürekli ben oluyorum anlayabilmiş değilim.

Muhtemelen bu aksam yine günlüğümü karıştıracaksın ve bu satırları okuyacaksın ve yine her zamanki gibi hiçbir şey yapmamış gibi davranacaksın. Bu sefer bu şekilde davranmanı ben senden istiyorum. Yarın olduğunda sanki hiçbir şey olmamış gibi davran bana ve içinde benim adım gecen cümleler kurmayı bırak.

Tahminime göre gece yarılarına kadar beni düşünüyorsun, vitrinlerde kendine bakarken camın ardında benim yansımamı gördüğünden eminim ya da ne bileyim yanından geçenlerin hep ben olduğunu, ben olmam gerektiği düşüncesinden kendini alamıyorsun. Serviste uyumaya çalışırken aklından çıkmıyorum, buna eminim. Şükür ki İstanbul’un kötü yolları bu düşlerden seni hemen uyandırıyor. Bence de uyansan çok iyi olur arkadaşım. Kendini boşa harap etme.

Kendine iyi bak ve beni de önceki unuttuklarının arasına hemen sırala ki birbirimizi üzmeyelim.

2 comments

  1. Ilknury diyor ki:

    Acaba O’na gerçekten inansan… Gülüşünde/gözlerinde/sana hissettirdiklerinde içtenlik görsen yine de unutulmak ister miydin?

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*