Sigara Yasağı ve Tercih

siğara yasağıİnsanların temel hak ve özgürlükleri olduğu gibi mülkiyet hakkında yegane haklarından birisidir.Birey bu mülkiyet hakkını öncelikle kendi bedeninde saplaması gerekir.Devlet denilen erk insanların askerlik gibi zorunlu hizmetler dışında ve ötenazi gibi eylemler dışında insanın kendi vücudunu istediği şekilde kullanmasına, yaralamasına ya da sağlıklı bir biçimde bakması hakkında herhangi bir uygulamada bulunmamıştır. İnsan bedeninin askerlik sürecinde kendisini askerlik yapma durumunu engelleyecek şekle getirmesi askeri kanunlara göre yasaklanmış ve belirli müeyyideleri vardır.Tıpkı askeri kanunlar gibi ülkemizde de insanın kendi bedenini ötenazi yoluyla yok etmek istemesi yasaktır.Bunu uygulamayı düşünmek bir kesim tarafından tamamen yanlış bir düşünce olsa dahi kişinin kendi bedenine hükmedememesi burada büyük bir eksikliktir.

Son günlerde yeni bir yasak peydahlandı bu da kapalı alanlarda sigara içme yasagının uygulanmasıdır.Bunu hükümet başkalarının hakkına saygı duyma adına mı yapmaktadırlar tam olarak bilinmemekle birlikte şu bir gerçektir ki bu tamamen kişisel özgürlükleri yok etmek ve insanları seçim yapma özgürlüğünün hiçe sayılıp bireylerin kendi fikriyatları yerine devletin daha bilgili, daha yüce bir varlık olarak önderlik etmesi gerektiği düşüncesi yatmaktadır.

Söz konusu olan yasaklama kapalı alanlarda tamamen uygulamaya sokulacak olması burada esas itiraz konusunu oluşturmaktadır.Bu sigara yasağının da uygulanması şu an uygulandığı gibi sadece tek bir kriterler belirlenmeli ve bu kriterin adı “ Tercih “ tir.

Kişi tamamen tercihleri ile kendi benliğini oluşturabilir.Yetişkin olma ile birlikte başlayan din seçimi, siyasi parti seçimi, üniversite seçimi, hayat arkadaşı seçimi gibi seçimlerin hepsi bir tercihtir ve bu tercihler sayesinde insan tamamen kendi düşüncesinde yatan birey olur.Kimi zaman bu tam olarak kendi istediği kişi olamasa dahi sonuçta tercihlerini kimse ona dikta ettirmemektedir.

Kimi insanlar devlet dairelerinde sigara yasağı uygulamasından sonra bütün kafelerde ve işyerlerinde uygulanacak olan sigara yasağını çok fazla benimsediler.bu benimseyenlerin içerisinde maalesef kendisini liberal olarak addeden ve bu uygulamaların gayet masumane ve toplumun bütünlüğünün menfaati ve kişisel olarak kendi menfaatine uygun olduğu düşünmektedirler.

Devlet dairelerindeki sigara yasağı anlaşılabilir bir durumdur.Bunda ki sebepte insanların devlet daireleri olan bir vergi dairesinde bir  adalet sarayında tercih yapması mümkün değildir ve bu ortamlarda bulunan sigara içmeyen kişilerin sağlıklarını tehdit etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.Bu yasaklamanın özel işyerlerinde uygulanması ise hiçbir akla, mantığa uymamaktadır.Bir insanın bir kafeyi tercih ederken içeride sigara içilip içilmemesi kendisi için çok önemli ise zaten bu kişiler kafeye girerken sigara içilmeyen ya da sigara içilen bölümü sormakta ve ona göre etrafını rahatsız etmeyecek şekilde kendi tercihine uygun bir bölüme geçmektedir.Şayet gitmek istediği kafede sigara içilmeyen bölüm yoksa ve bu kişi sigara içmiyor, etrafında sigara içilmesinden rahatsızlık duyuyorsa daha kapıda iken bu işyerine girmeyecek ve serbest piyasa mekanizmasında o işyerini cezalandıracaktır.İşyerine bu şekilde çok fazla kişi en büyük cezayı verdiği takdirde işletme muhakkak bir değerlendirme yapacak, sigara içen ve içmeyen kişiler için ayrı bölüm açmayı düşünecek.Bu işyeri sigara içenlerin tercih edilen bir mekanı olup kaybettiği bu müşteriler için ayıracağı bölüm açabilir.Bütün bu süreç sonunda sigara içilmeyen bölümün günün genelinde pek kullanılmayan bir yer kaplıyorsa o işyeri sigara içilmeyen bölümü kapayacaktır ve buna uygun bir işletme politikası yürütecektir.

Buradaki en önemli kişi işletmeye ceza ya da ödül verecek olan müşteridir.Bu tamamen işletmelerin piyasa araştırması sonucu vereceği bir karardır.Şayet bütün işyerlerinde sigara içilen bir ülke olsak dahi bundan rahatsızlık duyan insanlar sigara içilmeyen bir kafe açabilirler.Böyle bir uygulamada hiçbir kanuni engel yoktur.Aksine sigara ile savaşanlar derneği gibi derneklerden destek görebilirler, Yeşilay ile çeşitli organizasyonlar yapabilirler.

 Kimi liberaller, elinde bomba ile dolaşırken kendimi bombalayabilirim ve bu benim özgürlüğüm gibi bir argümanla yaklaşmaktalar, bomba ile sigara arasında bir bağ kurmaktadırlar.Bu argümanın uygun olmayan yönü ise insanlar sokakta elinde bomba ile her zaman patlatabilecek bir kişinin yanında dolaşmazlar bunda bilgi sahibi olma o kişinin bomba ile dolaştığını bilme esastır.Bir kişi intihat ermek istiyorsa gayet tabii o bombacının yanında dolaşır fakat akıl sağlıgı yerinde olan kişi bu kişinin yanından hemen uzaklaşır.Kafe ve benzeri işletmelerde uygulanacak sigara yasağı bu şekilde çözülebilir.Bir kanun ile kapalı alanlarda “ Burada sigara içmek yasaktır.” , “ Burada sigara içmek serbesttir.”  gibi tabelalar asma zorunluluğu getirilebilir.

Böyle bir kanuni yasaklama yokken hükümetin tam aksi bir irade gösterip insanların sağlıklarını düşünmesindeki en temel sebebin sigaradan elde ettiği vergiden daha fazlasını sosyal bir devlet olma ilkesi yüzünden ödediği sigara kullanımından dolayı ödemek zorunda olduğu sigara harcamalarından kaynaklanmakta olduğunu düşünmekteyim.

entelektüel

Edebiyatı sever, şiir dinlemeyi sever, liberal ve politik bir kişidir.

7 comments

  1. Zagor diyor ki:

    herşeyimiz bitti bütün sorunlar bitti eğitim sistemi tıkır tıkır işliyor, sanayide atağa geçtik te sigara devrimimiz kaldı..yuh yani

  2. Mustafa Çezik diyor ki:

    Ayrıca sigara içenler daha çok hasta olduğu halde, içmeyenlerle aynı sağlık primini ödemektedir. Bu husus gelişmiş ülkelerde tartışılmaktadır.
    İkinci bir husus ise, bir fabrikada çalışan işçilerden %30’unun sigara içtiğini varsayalım. Her gün ortalama 6 sigara içse, işi bırakıp sigara içmeye giderken ve içtiği sırada rahat 10 dakika geçer. Günde bir saat çalışmıyor demektir. 30 işçi 30 saat demektir. 30 saat 4 işçi demektir.
    Bu işveren açısından. Peki ya diğer içmeyen işçilerin çalışması haksızlık değil mi?
    Ayrıca da kuarlları hiçe sayan bir toplumuz. Çalıştığımız bir fabrikada yanıcı ve parlayıcı maddeler de kullanıldığı halde, sözleşmelere vbe fabrikanın her yerine yazıldığı, her zaman da uyarıldığı ve işe girerken kullanmadıklarını beyan ve içmeyeceklerine dair de taahütname verdikleri halde yine de içenler var. Bunun adı özgürlük mü? Bunlar en ağır cezayı haketmiyorlar mı? Lürfen cevap verir misiniz?

  3. Mustafa Çezik diyor ki:

    Baştan özellikle bu hükümeti ve zihniyetini sevmediğimi belitrmekte yarar var. Bunu yanlış anlaşılmamak için belirtiyorum. Görüşlerinize katılmak mümkün değilkdir. Çünkü sigaranın insana hiç bir yararı yoktur ki kullanmak, özgürlük olsun. Zararlı olan bir işlemi yapmak nasıl özgürlük olabiliyor. Kaldı ki başkalarına da birçok zararı var.
    1-Sigarada 4000 çeşit zehir olduğu birçok yerde yazıldı.
    2-Kullanmayanların temiz hava alma özgürlüğünü kısıtlamaktadır.
    3-Dar ve sabit gelirli ailelerin bütçelerinde yersiz bir giderdir.
    4-Çevreyi kirletmektedir.
    5-Artık sigara fabrikalarımız da yok. Sigara içmek, yabancıların kazanması demek.
    6- Gelişmiş ülkeler sigaraya karşı kampanyalar düzenlerken, ürettikleri sigaraları gelişmemiş ülkelere satarak çok yönlü karlar elde etmektedirler. Yerli sanayii çökertmektedir. İlaç ve sağlık malzemesi satmaktadırlar. Sağlıksız bir toplum oluşmasına yol açmaktadırlar. Onlar akılla da biz deli miyiz? Bütün bu nedenlerden dolayı sigara içmek bir özgürlük olamaz. İyi günler dilerim.

  4. mehmet diyor ki:

    1-SİGARA İÇENLER ASLA SİZİN VERGİLERİNİZLE TEDAVİ OLMUYORLAR. KENDİ VERGİLERİYLE TEDAVİ OLUYORLAR. Kİ SİGARA İÇMEYENLERİN DERDİ SAĞLIKLI TOPLUM DEĞİL DE VERGİLERİMİZLE TEDAVİ OLUYORLAR KAYGISI MI YOK SA… ÖYLEYSE BU BENCİLLİĞİN ZİRVESİ OLUR DEĞİL Mİ CİMRİ TOPLUMCULAR.
    2-KİŞİSEL TERCİHLERE SAYGILI OLUNMALI. RESMİ KURUMLARDA VE CAFE, LOKANTA, KAHVEHANE, LOKAL VB GİBİ YERLERİN BİR ÇOĞUNDA SİGARA İÇİLEN VE İÇİLMEYEN BÖLÜMLER OLARAK İKİŞER BÖLÜM VARDI. ŞİMDİ SİGARA İÇMEYENLERİ BU DURUMDA RAHATSIZ EDEN NEDİR??????? ANLAMIYORUM.
    3-YUKARIYA YORUM YAZANLARIN BİR TİRYAKİYE ORANLA NE KADAR VERGİ ÖDEDİKLERİ ÇOK MERAK EDİYORUM…… ACEBA BAĞIMLININ ÖDEDİĞİNİN ÜÇTE BİRİNİ ÖDÜYORLAR MI????????? YOKSA TİRYAKİNİN SİĞARA ALIRKEN ÖDEDİĞİ YÜKSEK VERGİLERİ SİĞARA İÇMEYENLERE YOL SU ELEKTİRİK OLARAK GERİ Mİ DÖNÜYOR?????????

  5. amarat diyor ki:

    Ayrıca sana şu noktada katılıyorum.Adam sigara içiyor içiyor, her gün 2 ytl sigaraya harcamaya para buluyor 60 yaşında hastalanınca tedavi için para bulamıyor ben fakirim diyip devletten bunun için yeşil kart istiyor.Bakın esasında aynı fikirdeyiz.Elbetteki bizim vergilerimizle bu tarz tedavi işlemleri yapılmamalı.Vergilerimiz har vurulup harman savurulmasın.

  6. F. Kerim diyor ki:

    Sigarayı liberal bir biçimde savunup, özgürlüklerden dem vurman kendi içerisinde tutumlu gibi gözükse de, aynı mantığı marihuana kullanımı ile ilgili konularda da göstereceğinden şüpheliyim.
    Sigara denilen illet ilk defa 2000 li yıllarda insanlığın önüne gelmiş olsaydı tüketimi ve üretimi değil marihuana, en ağır narkotik maddeler gibi yasak olurdu. Sigaraya bağlı ölümler bütün dünyada toplandığında, zannetmiyorum ki damarına eroin enjekte edip ölenlerden daha az olsun.
    Bu maddeyi tüketmeyip sağlıklı yaşamaya çalışan insanların verdikleri vergiler çocuk ölümlerini azaltmak, tıbbi araştırmalara kaynak ayırmak yerine akçiğerlerini yıllarca bile biel paralayan insanların tedavisine gitmekte. Benim ödediğim vergiyle bir ömür boyu aptalca kullandığın zararlı bir maddenin sonucunda tedavi masrafını üstlenmemi bekleyemezsin.
    Sigara yasağına karşı çıkanlara hayretle bakıyorum. Nefesi leş gibi kokmak, yaz kış öksürmek ayrıcalık sayılmamalı.

  7. […] Nihayet Duman Avcıları ve Ubeyd Korbey abimizin çabaları sonuç verdi ve sigara, toplu olarak bulunulan tüm kamu ve özel işyerlerinde yasaklandı. Zamanında Ubeyd abiyi ne zaman TV’de görsem kalkıp bir sigara yakardım, o TV’de konuşurken içtiğim sigaranın dumanını yüzüne üflerdim. O konuşmasını dumandan etkilenmeden sürdürürdü ama ben onun konuşmasından hep negatif etkilendim. Ubeyd abiyi seyredip de “sigarayı bırakmam lazım hacı” ya da buna benzeyen, yanından geçen bir düşünce kafamdan geçmedi. Hatta daha çok sevdim sigarayı. Evin içinde içmezdim ama Ubeyd abinin sayesinde evde de içmeye başladım. Devletin buna bir şey yapmasını düşündüm, düşündükçe sigara içtim. Velhasılı Ubeyd abi bana fazladan sigara içirmekten başka hiçbir şey yapmadı. En azından benim için. Şimdi kafelerde, diskolarda ve ne yazık ki kahvehanelerde 1,5 sene sonra kesinlikle sigara içemeyeceğiz, diğer yerler için bu süre 4 ay. Bu yasakla birlikte gelen temel hak ve özgürlükler, özgürlüğün kısıtlanması, tercihler, mülkiyet, sigaradan alınan vergilerin tiryakilere dönmesi gerekliliği, sigaradan alınan vergilerin sağlık harcamalarında sigara içenlere zaten döndüğü vs. gibi tartışmaları elimin tersiyle kenara itiyorum (bu tartışmalarla ilgilenenler http://entelektuel.com/sigara-yasagi-ve-tercih adresine bakabilirler mesela). Benim merak ettiğim asıl konu kahve milletinin insanlarının bu yasağa nasıl tepki vereceği. Kahvehane müdavimlerinin sigara yasağına aldırış edeceklerine pek inanmıyorum. İnanasım gelmiyor. Türkiye’de sayıca önemli bir grubun tek eğlence mekânı kahvene ya da insanlar öyle inanıyor. Sigarasız kahvehane demek Türkiye’de kahvehane olmaması demektir. Kahvehanelerin ortadan kalkması sevindirici olsa da kumarı merdiven altına indiren zihniyet, sigarayı da yeraltına çeker. Hiçbir şeye benzemez. Sosyal tespitlere girmeden bitireyim ben bunu. En iyisi 1,5 – 2 sene  bekleyip görelim. […]

E-posta adresiniz gösterilmeyecek. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

*