Entelektuel.com

Bu belgesel için; öncelikle "Amores perros", "21 gram", "Brokeback mountain", "Babel" gibi filmlerin harika müziklerini yapan oscarlı arjantinli sanatçı "Gustavo Santaolalla"’ya teşekkür etmek lazım. "tango müziği, eğer kalp atışlarınızı hızlandırıyorsa gerçekten iyi bir tangodur, öyle değilse hiç dinlemeyin." der belgeselin bir yerinde adını anımsamadığım bir tango üstadı. 2005 sonlarında yapılan bu büyük tango üstadları konserinden sonra Gustavo Santaolalla’nın emeğiyle çekilir bu belgesel. Tango seven herkesin izlemesi gereken bir başyapıt bence. Yaşları 70 ve üstü şekerli müzisyenlerin, müziğe tutkusu, birbirlerine saygısı, altın çağ anıları, hayata karşı duruşları, hafiften çapkınlıkları, bestelerin çıkışı, bandoneonlar ve filmin gizli kahramanı Buenos aires. Geçmişi ve bugünüyle buenos aires, altın çağında en ünlü tango klübünün şimdilerde kentucky olması gibi. Belgesel evet, “Buena Vista Social Clup” ile karşılaştırabilinir lakin bu o değil. Buena Vista’dan tanıdığımız müzisyenler genelde para kazanmamış, kendi halinde müzisyenlerdir. Burada bahsi geçen Arjantinli müzisyenler ise, vakti zamanında iyi paralar kazanmış, genelde müzikten refah elde etmiş kişiler. Tangonun starları Nelly Omar (1911 doğumlu), Horacio Salgan (1916 doğumlu) ve Mariano Mores (1918 doğumlu) bizi işin mutfağında, konser öncesi çalışmalarda, yemek yerken "tango"yu anlatıyor.

Filmi, saat 11.00’de Nişantaşı’nda izledim ve sağ & sol yanımda ekrandaki müzisyenlerin yaşında teyze ve amcalar vardı, öyle mutlu etti ki, o saatte evlerin çıkıp bu belgeseli izlemeye gelmiş insanların ellerinden öpmek lazımdı. Velhasıl filmde Virginia Luque’den de dinlediğimiz gibi La canción de Buenos aires! Film bitti, o teyze ve amcalarla alkışladık o müzisyenleri.

Belgeselde emeği geçen, müzikleri ve hayatları geçen o üstatlar iyi ki varlar ki; bize bu kadar sevdirdiler tangoyu. Daha çok müzikli film yapılsa, daha çok doysak müziğe derken, huzurlarınıza “Alberto Podesta”dan “Percal” tangosu geliyor.
 

Not: Burcu Hanım’ın sinema yazılarını entelektuel.com’da yayınlamaktan büyük mutluluk duymaktayız.